Uzun bir aradan sonra merhabalar :) Bu bloga en son yazımı Temmuz ayında yazmışım. Bir kez ara verince gerçekten üzerine toprak örtülüyormuş. Bir türlü yazmaya fırsatım olmadı. Henüz yeni bir geziden de gelmişken hem anılarımız taze hem özür niyetiyle bir yazı girip yoğun çalışma hayatına adapte olmak istedim.
Ortaokuldayken babamın fuarları sebebiyle Almanya'yı ziyaret etme imkanım olmuştu ama hatrımda kalan anı soğuk, karanlık ve sıkıcı bir ülke olduğuydu :) Dolayısıyla çok uzun süre asla ilgimi çeken bir ülke olmadı. Ancak son 1 yıldır özellikle Hippi tarzıyla ön plana çıkan Berlin şehri çok dikkatimi çekmeye başlamıştı. Hem benim hem eşim Sinanın iş yoğunluğu nedeniyle bir türlü fırsat bulamıyorduk gitmek için; ama Pegasus bizi üzer mi? Bir kampanya fırsatından yararlanıp gerçekten uygun fiyatlı bir bilet yakalayınca Berlin fırsatını kaçırmayalım dedik. Bu gezimize kardeşim Hakan da eşlik edince acaayip eğlenceli keyifli bir tatile dönüştü bizim için.
Gitmeden önce çok sayıda blog okuyup neler yapabilirizi listelemeye çalıştım. Şehir diğer Avrupa ülkelerinden bir tık daha farklı ve aktif! Çok fazla sayıda müze, etkinlik, bölge kapsadığı için öylesine gitmek beni strese sokacağı için ne yapacağımıza didaktik olarak uymasak da ne yapacağımızı bilmek bana kendimi iyi hissettirdi. Bu programı da sizinle aşağıda paylaşıyorum kullanmak isterseniz.
ULAŞIM
Berlin bu zamana kadar yurtdışında kullandığım en karmaşık metro sistemiydi benim için. Son güne kadar hala şurdan mı burdan mı diyorduk. Bunun nacizane sebebi ise çok fazla alternatifin ve ağın olması! Yani destek olurken köstek oldu gibi :) ama metro ağının çok geniş olması durumunun fazlaca avantajlarını kullandık tabiki.
Metro ağı, yer altından (U-Bahn) ve yeryüzünden (S-Bahn) olarak ikiye ayrılıyor. Bu iki metro sistemi de A B ve C bölgelerine ayrılıyor. Özellikle turistik bölgeler A ve B bölgesini kapsıyor. Eğer Berline Tegel havalimanını (THY) kullanarak geliyorsanız A - B bölgesini kapsayan bir bilet alarak şehir merkezine ulaşabilirsiniz. Eğer Schönefeld (FLYPGS) kullanıyorsanız bu havalimanı şehrin daha dışında olduğu için A - B - C bölgesini kapsayan bilet almalısınız. Biz pegasus ile uçtuğumuz için havalimanından otelimize gidene kadar kullanmak için tek kullanımlık bilet (3.10 Euro) aldık, bu bilet 2 saat boyunca geçerliydi. Daha sonra da her gün kullanmak üzere A ve B bölgelerini kapsayan Günlük Bilet (7.00 Euro) aldık.
Metro Biletinizi satın aldığınız makinalar da ihtiyaç duyarsanız Türkçe seçeneği de bulunuyor. Kredi kartıyla veya bazı makinalarda nakit olarak ödeyebiliyorsunuz. Bileti aldıktan sonra hemen yanında ufak bir onaylatma makinası oluyor. Eğer biletinizi onaylatmazsanız ne yazık ki geçersiz sayılıyor. Biz hiç denk gelmedik ancak denetimler yapıldığınızda biletsizseniz veya biletinizi geçersizse 60 euroya kadar cezası oluyormuş. Ödemezseniz de vize vermemeye kadar uzuyormuş süreç (Biraz kindarlar mı ne?)
MÜZELER ve GEZİLECEK YERLER
Cuma sabahı Berline vardık ve valizleri otele yerleştirip direkt sokaklara dağıldık. Almanyaya gidiceğimizi duyan herkes "deli misiniz! buz gibi, çok soğuk çok üşüyeceksiniz!!" gibi söylemleri eksik etmediler :) soğuk olsa da tatili kafaya koyduğum için gerçekten çok sıkı giyinip gittik; termaller ekstra sıcak tutan kaban-montlar aldık. Ama gerçek anlamda ihtiyaç olmadı çünkü sıfır yağış ve ortalama 13-14 dereceyle bir bahar havası yaşanıyordu. Dolayısıyla bol bol sokaklarda yürüdük dolaştık takıldık!
Önce Alexanderplatz merkeze gidip televizyon kulesini gördük ve hemen yanındaki Berliner Dom'a süzüldük. 2. Dünya savaşı esnasında çok hasar görmüş ve 90larda tekrardan restore edilip açılmış. Berliner Dom'un hemen karşısında Müzeler adası var. Ben buradan Doğu-Batı Berlin birleşmeden önce Doğu Berlin insanın hayatını interaktif olarak anlatan müze DDR Museum'u ve sahip çıkamadığımız Bergama anıtlarının müzesş olan Pergamom Museum'u seçmiştim. Bu ikini seçtikten sonra yine Alexanderplatz, Potsdamerplatz, Stadmitte gibi belirli semtlerde yürüyüp dolaşıp kahve-tatlı keyfi yaptık.
Çikolata severlere birkaç tavsiyem var; Rittersport'un berlinde birkaç şubesi var. Hem kendi istediğiniz çikolatayı yaptırabiliyorsunuz hem de çok çeşitli çikolatalar var. Ayrıca Stadmitte ve Friedrichstrain' de çok sayıda ev yapımmı elegan çikolatacı bulabilirsiniz. Alexanderplatz'da Berliner Dom ilerisindeki Lindt magazası da gerçekten Duty Free ye kıyasla bile uygun. Hediye almak isterseniz değerlendirin!
Ertesi gün Berlin Duvarı, Kreuzberg bölgesi ve Antika pazarlarında takıldık. Daha sonra yolun akışına kendimizi bırakıp Holocaust Memorial Anıtnın önünde bulduk kendimizi. Bu anıt katledinlen yahudiler için yapılmış. Sosyal medyada çok sayıda saçma sapan pozlar veren insanları bulabilirsiniz. Gitme fırsatı yakalarsanız lütfen saygı gereği bunu yapmayın. Bu saçma duruma tepki çekmek için bir fotoğraf sergisi yapmışlar, bakmanızı öneririm.
Holocaust Memorialdan çıkıp düz devam edince zaten hemen karşınızda Brandenburger Tor görüyorsunuz. Burada oturmak bir şeyler içmek, fotoğraf çekilmek çok zevkli! Hemen karşısında da Berlinin en büyük parkı Tiergarten var. Çapraz köşede ise hükümet Binası Reichtag bulunuyor.Ben gezi belli olur olmaz, burada randevu almıştım. Randevunuz onaylanınca bu hükümet binasını gezebiliyorsunuz, üst çatısına çıkabiliyorsunuz. Türkçe dinleyebiliceğiniz AudioGuide ile tüm Almanya tarihini şööyle bir özet geçiyorlar.
Diğer günler de gezerek East Side Gallery (Berlin Duvarı) ve Checkpoint Charlie bölgesini keşfettik. Mitte bölgesi de oldukça yaygın, önereceğim çoğu kahveci ve kahvaltıcı bu bölgede bulunuyor.
YEMEK YEMEK YEMEK!
Valla boğazımıza düşkün bir tatil oldu yalan değil :) Kahvaltıcılar çok güzel, kahveler ve tatlılar mükemmel ve yemekler muazzamdı! Ben direk gittiğimiz yerleri sıralaycağım; siz mutlaka bunlara denk gelirsiniz, biraz daha araştırarak daha iyilerini bile bulabilirsiniz.
Kahvaltı için:
Distrikt Coffee: Poşe Yumurtalı Avokado Tost, muazzam! Kahveleri eh işte, ben beğenmedim. Tarçınlı kekleri revaniyi de andırıyordu böyle bir lezzet olamaz! (Mittede, Naturkundemuseum çıkışı oldukça yakın, 600 mt yürüme mesafesinde)
House of Small Wonder: Çok önerildi, mekan beğenildi ama acayip fazla bekleme sırası annecim. (Oranienburger metro çıkışından 100 m)
Einstein: Berlinde çok fazla Einstein Kaffee var bununla karıştırmayın. Burası Viyanamsı bir Cafe. Brandenburger Tor yakınlarında, Unter Den Linden caddesi üzerinde. o taraflara gezmeye gittiğinizde değerlendirebilirsiniz.
Quichnoa: Tesadüf eseri bulduk, B A Y I L D I K! eggs benedictleri efsane, banana breadleri yıkılıyor!
Yemekler:
Mustafa's Gemüse Döner: Acayip önerildi, ama sinanla hakanı ikna edemedim. Türkiyede döner yiyip orada yemek saçmaymış :) orada yaşayana türklerden de geçer not almayınca içimde kaldı benim yerimede yersiniz. Kreuzberg bölgesinde Mehringamm metro çıkışında direkt. Baya uzun sıra oluyor.
Lutter&Wegner am Gendarmenmarkt: Çok kötü! Viyana schnitzeli yeriz dedik önerildiği için gittik ama Sinan Burger King tadı alıyorum normal mi dedi: kızartma yağları okadar berbat ki düşünün! Puanım 0 Sıfır, Otur!
Kreuzburger ve Supreme Grill Bar: Bu iki hamburgeri de rica ediyorum yiyin. Nefisti!
Monkey Bar: Müthiş bir atmosferi var. Ama çok sıra mevcut ve rezervasyon kabul etmiyorlar. Sırada bekliyorsanız içerde yer bulamnız imkansız terasta oluyorsunuz ve içkinizi kendiniz almak zorundasınız. Şöööyle bir bakıp çıkmak zorunda kaldık. Ama tüm Berlin ayaklrının altında ve ortam acayip keyifli!
1 tane de İtalyan Restoranı keşfettik, çok güzeldi. Ama klasikti :) eminim siz de bulabilirsiniz!
Bizimle anılarımıza eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim.
Gidenleriniz olursa bizden çok selam söyleyin!
H. T. İ.
Comments